Electronica Festival’da bir çok performans sergileyen ve her performansıyla hafızalarda yer edinen Alican’la keyifli bir röportaj yaptık.
.
.
.

- Merhaba Alican, lokal sahnenin en sevilen ve takip edilen isimlerinden birisin. Sana göre bu kitlenin oluşmasında yaptığın prodüksiyonlar mı daha etkili oldu yoksa kulüp ve festivallerde gösterdiğin performanslar mı?

Çok teşekkürler, Aslında bu soruya net olarak “Sebebi bu!” şeklinde cevap veremem. Fakat ikisi birlikte diyebilirim. 

10 yılı aşkın süredir yayınladığım parçaları ve EP’leri dinleyip beni takip edenler olduğu gibi, kulüpler ve festivallerde de dinleyip keşfedenler var.

Prodüksiyon yapmak ve DJ’lik birbirinden çok farklı şeyler olsa da ikisinin mutlaka beraber olması gerektiğini düşünüyorum.
.
.
.
- Yakın zamanda Connected ve Get Physical’dan yayınladığın EP’lere gelen reaksiyonlar nasıl? İlerleyen günlerde yeni bir EP haberi daha gelir mi?

Her yeni yayınlanan EP veya remix ile ulaşabildiğim dinleyici sayısı artıyor.

Yayınladığım parçayı Almanya’da da, Japonya’da da bir DJ çalıp farklı kitlelere tanıtabiliyor. Müziğim hiç tanımadığım insanlara ulaşıyor. Dünyanın farklı ülkelerindeki radyolardan ve plak şirketlerinden istekler geliyor.

Bu çok güzel bir his.

.
.
.
- Electronica Festival’ın bir çoğunda performans gösterdin. Sence bir festivalle gece kulübünde performans sergilemek arasında ne gibi farklar var?

İlk kez 2005 yılında çaldığım Electronica Festival’dan beri tüm Electronica Festival’larda çok keyif alarak çaldım. Ülkemizdeki bu en uzun soluklu dans müziği festivalinin bir parçası olmak mutluluk verici.

Festival ile kulüp DJ’liği arasında en büyük fark; size tanınan kısıtlı zaman. Festivallerde; 1-2 saatlik setlerde önünüzdeki kitlenin enerjisinden yararlanarak çalıyorsunuz ve enerji seviyesini düşürmek istemiyorsunuz.

Kulüpte ise durum biraz daha farklı. Set saatine ve gecenin gidişatına göre setin içerisinden dur-kalk yapmak, enerji seviyesini değiştirmek ve çeşitli yeni şeyler denemek mümkün.

.
.
.
- Peki ya indigo?

indigo’da çok farklı bir sorumluluk hissederek çaldığımı itiraf etmeliyim.

Eğer açılış setini çalıyorsam kulübe yeni gelen insanları müziğimle karşılamak, onları bardan içkilerini alıp gecenin ilerleyen saatlerinde çılgınca dans etmelerine hazırlamak çok keyif verici.

Uzun saatler çalmayı, dinleyiciyi şaşırtmayı ve ilgilerini kaybetmemeyi sağlamayı çok seviyorum.

.
.
.
- İstanbul’daki elektronik müzik sahnesinin yarınını nasıl görüyorsun?

İstanbul elektronik müzik sahnesinin çok iyi bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Fakat sadece partilerle, festivallerle değil; İstanbul’dan çıkan müzikle çok daha iyi yerlere gelineceğini düşünüyorum. Müzik üreten daha çok prodüktöre ihtiyacımız var.

İstanbul’un da dünyanın belli başlı şehirleri gibi elektronik müzik akımına yön veren bir şehir olmasını çok isterim.